Efsaneye göre; Tanrı Apollon bir gün, Didim yöresinde çobanlık yapan Brankhos'a rastladı. Ondan çok hoşlandı ve onabiliciligin (kehanetin) sırlarını öğretti. Çoban Brankhos, bugün Apollon Tapınağı'nın yerinde bulunan defne ormanıve su kaynağının yanında, Apollon adına ilk tapınağı kurdu.Zaman içinde Brankhos soyundan gelenler "Brankhidler" olarak anıldılar ve çok uzun süre Apollon Tapınağı'nın yöneticiliğini yaptılar.
"Didyma", "Brankhidai" (Brankhidler ülkesi) olarak da adlandırılmaktadır.Bilicilik o zamanlar Krallardan, en fakir köylülere kadar, bütün insanlarınbaşvurduğu bir kaynaktı. Lidya Kralı Kroisos da (Karun), Pers ülkesine saldırmadan önce bilicilere başvurmustu. Ancak kendince bir kurnazlıik yaparak; dönemin bütün ünlü kehanet merkezlerine elçiler göndermiş ve rahiplerden, kralın o anda ne yapmakta olduğunu bilmelerini istemişti. Dogru cevap, yalnızca Delphoi Apollon'undan gelmisti. Kroisos da, Perslerle girişecegi savaş öncesinde Delphoi rahibine danışmayı seçmişti. Ancak biliciler, anlaşılması güç ifadeler kullanır ve açık bir yanıt vermekten daima kaçınırdi. Kroisos da, Pers Krallığı'na yapacağı saldırı sonunda, büyük bir imparatorluğun yıkılacağı yanıtını alınca, hevesle sefere girişti.
Ancak sonunda yıkılan, Lidya Krallığı oldu. Rasyonel düşüncenin ilk filizlerini verdiği Milet topraklarında, antikçağın en saygın dini kurumlarından biri olan kâhinliğin (bilicilik) bu kadar güçlü olması da, ilginç bir tezattır. Kutsal Didim'in ilk dönemi, Perslerin Milet'iele geçirmesi ve tapınağı yakıp yıkmasıyla son bulur. Ancak İskender'in gelişiyle beraber yeniden bir canlanma yaşanır ve İskender'in komutanlarından Seleukos'un emriyle, İÖ 300 dolaylarında bugün kalıntılarını gördüğümüz tapınağın inşaasına başlanır."Didyma" sözcügü "IKIZ KARDES" anlamına gelir. Tanrı Apollon, Tanrıça Artemis'in ikiz kardeşidir. Artemis adına Efes'te, dünyanın yedinci harikası kabul edilen "Artemis Tapınağı" vardır. Milet-Apollon Tapınağı arasındauzanan "KUTSAL YOL" sonunda "Artemis Kutsal Alanı" bulunmaktadır. M.Ö. 7. ve 6. yüzyilda Apollon tapınağınin ünü çok yaygındı. Mabed, Antik dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biriydi.M.Ö. 6. yy.'da Milet ve Didim arasinda "KUTSAL YOL" yapılmış, Apollon'un tunç heykeli Mabed'e hediye edilmiştir. Milet sikkelerinde bu heykel yer almaktadir. Apollon tapınağının yapımı M.Ö. 8. yy.'a kadar iner. İyon nizamindaki
bu tapınak, 35x85 m. ölçülerinde olup, M.Ö. 494 yılında "LADE DENIZ SAVAŞI"ndan sonra Persler tarafından yağmalanarak, Tanrı Apollon'un "Kanakhos" tarafından tapılan tunç heykeli "Ekbatana"ya (IRAN) götürülmüştür. Tahrip edilen tapınağın yerine, Hellenistik dönemde "Büyük İskender"in katkısıiyla daha büyüğü yapılmaya başlanıldı. Eserin mimarları, "Milet'li Daphnis" ile "Efes'li Paionios"tur.Paionios, Efes'teki Artemis Tapinağı'nın da mimaridir.Tapınağın yapımına yardım eden Suriye Kralı"Selevkos", Ekbatana'ya götürülen Apollon heykelini geri getirtmiştir. Yeni yapılan ve bugün gördügümüz tapınağın ölçüleri yaklaşık 109x51 m.dir.Savaşlar ve yağmalarla duraklayan tapınak inşaatı, yüzlerce yıl devam eder ve sonuçta hiçbir zaman tamamlanamaz. Tapınak inşaatında çalışanlara yapılacak ödemeler ile ilgili olarak, tapınak duvarları üzerine kazılan işaretleri bugün bile seçmek mümkün. Arkeolog George Bean'e göre, daha sonra bu isaretlerin temizlenmesi düşünülmüs, fakat tapınağın son rötuşlari hiç bir zaman yapılamamıstır.
Bazı Kaynaklar: "Apollo Tapınağı bitirilebilmiş olsaydı dünyanın yedi harikasından biri olabilirdi" der
Türkiye'nin gerçek yüzölçümü 814.578 km2 dir.lzdüşüm alanı ise 779.452 km2 dir. Türkiye'ye ait bu iki yüzölçüm değeri arasındaki farkın büyüklüğü arazinin dağlık ve engebeli olmasından kaynaklanır. Türkiye, İran dışındaki diğer komşularından daha geniş bir alana sahiptir.Türkiye "medeniyetin beşiği" diye adlandırılmaktadır ve ziyaret eden turistler bunun ne anlama geldiğini hemen hissederler. Dünyanın ilk bilinen yerleşkesi Çatalhöyük Milattan Önce 6500 yılına dayanmaktadır. Çatakhöyük'ten bu yana, çok zengin bir kültürler, Hititler, İyonlar, Bizanslar, Selçuklar, Farslar, Makedonyalılar, Osmanlılar Türkiye'de yaşamışlar ve izler bırakmışlardır. Türkiye'nin her köşesine yayılmış antik kentler ve tarihi eserler bunun önemli bir göstergesidir. Türkitye'nin ayrıca çok etkili bir yakın tarihi vardır. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde, Mustafa Kemal adındaki genç bir adam I. Dünya Savaşı sonundaki yenilgiyi bir zafere çevirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923'de kurulmuş, büyük bir ekonomik gelişme ve modernizasyon yaşanmıştır. Türkiye bugün de Atatürk'un "Yurtta Barış, Dünya'da barış" ilkesine göre hareket etmektedir, gelişmekte ve değişmektedirGenel olarak, Türkiye'de nüfus gençlik ve dinamizm ile karakterize edilebilir. 1997 nüfus sayımına göre, Türkiye'de 62.6 kişi yaşamaktadır. Nüfusun yaklaşık %47'si kırsal kesimde bulunmaktadır. Resmi dil Türkçedir. İstanbul en büyük şehirdir ve nüfusu yaklaşık 9.1 milyondur. Ankara başkenttir ve yaklaşık 3.7 milyon kişi yaşamaktadır.Türk dili Ural- Altay dil grubuna dahildir. Latin alfabe kullanılarak yazılı ve dünyada yaklaşık 150 milyon kişi tarafından konuşulmaktadırTürkiye nüfusunun yaklaşık %99'u Müslümandır. Ancak, Türkiye'de din ve inanç özgürlüğü vardır. 4 Mart 1924'de Halifelik ve Şeriat Kanunları kaldırılmıştır ve 1937'de Laiklik Anayasa'nın bir maddesi haline gelmiştirTürkiye Cumhuriyeti laik, demokratik parlamenter sistem ile yönetilmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri seçimle belirlenir ve hükümet Bakanlar Kurulu ve Başbakandan oluşur. Türkiye OECD ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Organizasyonu'nun kurucu üyelerindendir, ve NATO, Avrupa Konseyi, İslam Konferansları Birliği'nin üyesidir.Türk mutfağı dünyada en beğenilen mutfaklarından biridir. Yemeklerin çeşitliliği, pişirme yöntemleri, masa düzenlemesi ile gelen zenginlik ile mükemmel lezzetler yaratılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder